Kaç Paralık Adamsın?

 Herkese iyi günler değerli okurlar bildiğiniz gibi burada bazen Ekonomi üzerine denemeler ve gündem makaleleri paylaşıyorum. Bu gün de para ve borçlanmaya belki farklı bir bakış açısı sunabileceğini düşündüğüm bir konu ile geldim. Toplumumuzda özellikle statü ve gelir durumunu öğrenmek adına gerek iğneleyici gerekse kinayeli bir dille sorulan ''Kaç paralık adamsın?'' sorusu ile çok farklı bir konuya değineceğim. 

Zenginlik Sahip Oldukların mı Yoksa Potansiyelin mi?

Bir kişiye kaç paralık adamsın diye sorulduğu zaman ondan beklenen cevap sahip olduklarının toplamı oluyor genelde. Ancak bu sorunun soruluş şeklinin yanlışlığı kadar soruya beklenen cevapta bence çok yanlış. Kaç paralık adamsın? Kaç evin, kaç araban, nakit kaç paran var gibi kişinin sahip olduğu servetinin toplamı atıyorum 5 milyon TL ise bak bu adam 5 milyonluk adam diye söz ediliyor kendisinden. Ancak dedim ya sorunun sorulma şekli kadar beklenen cevap da en az soru kadar yanlış. Bir kişiye kaç paralık adamsın diye soruyorsak aslında onun ne kadar borçlanabildiğini öğrenmemiz gerekir. Yani X kişisi bankaya gittiğinde maksimum ne kadar kredi çekebilir ya da tanıdıklarından borç almak istediğinde bu kişiye ne kadar borç para verilir? Soruya baktığımız zaman bu cevap çok daha mantıklı gelebilir. Kaç paralık adamsın? Valla geçen gün konut kredisi için bankaya gittiğimde 5 milyon TL çekebileceğim söylendi. Sanırım 5 milyon TL'lik bir adamım. İşin şakası bir yana sahip olduklarınız zaten sahibi olduğunuz şeylerdir ve bence asıl zenginliğiniz size biçilen borçlanma değerinin büyüklüğüdür. 

Kaç Paralık Adamsın
Kaç Paralık Adamsın

Borç Zenginin Kamçısıdır : 

Özür dilerim atalarım fakat sizinle aynı fikirde değilim. Vakti zamanında söylenmiş ''Borç yiğidin kamçısıdır'' sözüne pek katılamayacağım. Çünkü günümüzde gerek işletmeler gerek büyük holdingler gerek fabrikalar ve gerekse esnaflar borçlanarak büyümenin ve işletmelerini büyütmenin farkına vardı. Özellikle borçlanılan varlık enflasyonu olan bir varlıksa bu borçlanma süresi uzadıkça aslında aldıkları borç sanki onlar ödüyormuş gibi eriyor. İşte bu sebepten ötürü borç yiğidin değil zenginin kamçısıdır ve bu kamçıyla sürekli büyümeye ve kamçılamaya gidebilir. Atalarımız ise bu durumu şöyle değerlendirmiş; borç alan bir kişi eğer yiğit bir kişiyse yani borcuna sadık bir kişiyse ödemek için çalışmak zorunda olduğunu bilir. Burada bahsedilen kamçı onun sırtında yani çalışma motivasyonudur. Ancak gerçekten günümüzde durum ciddi anlamda değişti ve ne kadar çok borçlanabiliyorsanız potansiyel olarak o kadar çok kazanma ve büyüme ihtimaliniz var demektir. Yine buna basit bir örnek verecek olursam günümüzden 4-5 yıl kadar geriye gittiğinizde konut kredileri ne kadar uygundu değil mi? 0.69 gibi 1.10 gibi oranlarla insanlar kolaylıkla ev sahibi olabiliyordu hatta bazıları sadece ev sahibi olmakla kalmayıp 2. 3. hatta 4. evini bile kredi çekip borçlanarak alabiliyordu. Bu günlerde ise oranlar 4.50 ve 5 aralığında seyretmekte ve krediler inanılmaz pahalı bir durumda. Gördüğünüz gibi artık borçlanarak servetinize servet katamıyorsunuz maalesef bunu konuyla ilgili basit bir örnek olarak değerlendirin lütfen. 

İyi Borç Zengin Kötü Borç Fakir Eder : 

Geçmişte yazmış olduğum Kitap Önerisi : Zengin Baba Yoksul Baba kitabında Robert Kiyosaki iyi borç ve kötü borç konusuna oldukça fazla değiniyor. Mutlaka bu kitabı okumanızı öneririm. Bu konuyla ilgili ben de şunları söyleyebilirim ki : İyi borçlar size ekonomik özgürlük, zenginlik ve düzenli büyüyen bir servet getirirken kötü borçlar sizi tüketir ve birikimlerinizin düşmanıdır. Az önce verdiğim konut örneği gibi bir en basitinden düzenli bir getiri sağlayacak ev satın almak iyi bir borçlanmayken lüks bir akıllı telefon için borçlanmak kötü bir borçlanma sayılabilir. Burada yahu telefonu peşin fiyatına taksit yaptırdım ama fiyatı arttı vs. diyebilirsiniz. Bu gibi faydaları olabilir ve bunlar istisnadır kaideyi bozmaz sayın arkadaşlarım :) Velhasıl kelam kaç paralık adamsın sorusu üzerinden böyle bir borçlanma ve borçla büyüme üzerine sohbet edelim istedim. Umarım farklı bir bakış açısı katabilmiş biraz da olsa konu üzerinde düşünmenizi sağlayabilmişimdir. Kendine çok iyi bak hoşça kal.

Yorum Gönder

0Yorumlar