Kendime Not : Sakın İnsanları Küçük Görme !

 Herkese iyi günler değerli okurlar bu yazımda yine kendim ve sizler için önemli bir not paylaşmak istiyorum. İnsanları küçük görmenin ne kadar kötü sonuçları olduğunu ve insanları her küçük gördüğümde nasıl küçüldüğümü konuşacağız. 

Sakın İnsanları Küçük Görme ! 

Konuya Yaşar Kemal'in şu sözüyle giriş yapmak çok doğru olacaktır : ''Bir insanı, bir halkı küçümsemek, onları insandan saymamak insanı öldürmekten beterdir.'' Ne kadar güzel söylemiş Yaşar Kemal. İnsanları küçük görmek, insanları; fikirlerinden, görüşlerinden, ideolojilerinden ya da inançlarından ötürü aşağılamak veya küçük görmek o insanı öldürmekten daha beter bir durum. Bazı zamanlar insanlar tamamen seninle tamamen zıt görüşlerde ve fikirlerde olabilir. Hatta senin düşüncelerinin ve görüşlerinin ötesinde çok cahilce inançları ve görüşleri de olabilir. İnsanların yaşantıları, eğitim seviyeleri, görgüleri, aile terbiyeleri, yetiştikleri ortam gibi pek çok dış etmen görüş ve fikirlerini etkileyebiliyor. Herkes senin ve benim aldığımız eğitimi ve hayat tecrübesini edinemeyebiliyor. Hak veriyorum böyle durumlarda sabır göstererek, saygı duyarak ve doğru şeyleri insanlara anlatarak hatalı görüşlerini ve fikirlerini etkilemek gerçekten çok zor. Ancak bir insanı küçük görerek bunların hiç birini denemeden direkt o insanı kaybedebiliyoruz. Yani ''Bırak ya şunu o zaten şuna inanıyor'' ya da ''Bırak onu o şu ideolojinin adamı'' gibi kestirip atmak hem en kolayı hem de doğrudan o kişiyi kaybetmenin kısa yollarıdır. 

Kendime Not : Sakın İnsanları Küçük Görme
Kendime Not : Sakın İnsanları Küçük Görme

İnsanları Kaybetmek İstiyorsan Onları Küçük Gör

İnsanları küçük görmenin bazı sebepleri vardır fakat sanırım bunun en büyük sebebi insanlardan izole bir hayat geçirmek. Zira bir odada bilgisayar başında hayatımı sürdürdüğüm asosyal olarak yaşadığım yıllarda sıkça insanları küçük gördüğümü hatırlıyorum. Çünkü insanlara karşı tahammülü seviyem o kadar düşük oluyordu ki onları küçük görerek en kestirme yolu çokça tercih ediyordum. Lakin ne zaman yollara çıktım ve şehirleri, ülkeleri gezmeye başladım. O gün kendimi ne kadar küçük ve aciz gördüğümü sizlere anlatamam. Her yönden insanlara muhtaç; bazen çok basit bir adresi bulamadığım için birine ihtiyacım oluyordu ve insanın bu hayatta en basit şeyler için bile başka insanlara ihtiyacı olabileceğini görüyordum. Kibirden ve böbürlenmekten arınmak için seyahate çıkmak, şehirleri ve ülkeleri keşfetmek birebir. Bununla birlikte sadece tanımadığımız insanlara karşı değil, yakın çevremize karşı da küçük görmek ve insanları aşağılamak; insanların gözünde saygınlığımızı, değerimizi ve itibarımızı en hızlı sarsan durumlardan bir tanesi. Hiç bir insan kendi fikirlerini umursamayan, kendi düşüncelerini aşağılayan birisiyle ne dostluk ne de arkadaşlık yapmak ister. Dolayısıyla insanlar ne kadar yanlış düşünüyor olursa olsun, doğru bildiklerimizi saygımızı bozmadan insanlara anlatmayı kendimize hayat felsefesi edinmeliyiz. 

Küçümsemek Kibirden Gelir 

İnsanları küçümsemek ve hor görmek temelinde insanın kalbinde oluşan kibirden gelir. Ledric Dumont'un dediği gibi : ''Öyle horozlar vardır ki, öttükleri için güneşin doğduğunu sanırlar.'' Bu söz okuduğum ilk andan beri aklıma kazınacak kadar kıymetli bir söz. Bazen yaptıklarım yüzünden, bazen yaşadıklarım yüzünden bazense okuduklarım yüzünden kısmen kibre kapıldığım oluyor. Her ne kadar kalbimde yeşermesine izin vermek istemesem de insan her anında çiğ bir varlık ve kalbi ve zihni kötü düşüncelere kapılabiliyor. İşte bu kibir ister istemez ; ya bırak şunu, o ne anlar, boş ver cahile ne anlatacaksın, vaktini boşa harcama, bu insan buna değmez gibi çok kötü ön yargılara ve kararlar vermeme neden olabiliyor. Neyse ki büyük oranda kibir ve ön yargıları aşacak yöntemler geliştirdim ve bunları sürekli kendime tekrar ediyorum. 

Hayatım boyunca engelli adayı olduğumu, öleceğimi ve ne kadar küçük olduğumu sürekli kendime hatırlatıyorum. Benim için işlerin en kötüye dönüşmesinin saniyelerden çok daha kısa sürebileceğini ve daima ne olduğumdan çok ne olacağıma odaklanmam gerektiğini hatırlatıyorum kendime. Nihayetinde bir insan olduğumu ve her zaman başkalarının pek çok konuda benden çok daha iyi olabileceğini biliyorum. Umarım şu fani hayatlarımızın kalan günlerinde daha alçak gönüllü ve insanlara karşı çok daha fazla hoşgörülü olmayı başarabiliriz. Herkese iyi günler diliyorum hoşça kalın. 

Yorum Gönder

0Yorumlar