Üniversite Sınavını Kazanamadın Diye Üzülme

 Herkese iyi günler değerli okurlar bu yazımda üniversite sınavına hazırlanan, üniversite sınavına giren ve yeniden sınava girmek için hazırlanan genç arkadaşlarım için bazı önemli hatırlatmalar yapacağım.

Üniversite Sınavı Senin İçin Ne Kadar Önemli? 

Sevgili genç dostum şuan üzerinde nasıl bir baskı var az çok tahmin edebiliyorum. Belki ailen sürekli seni bu sınavda başarılı olman için sıkıştırıyor belki okulunda ya da kurs veya dershanede öğretmenlerin arkadaşların seni bu konuda sıkıştırıyor belki de saçma akrabalar sana türlü şekillerde zorbalık yapıyor. Hele ki sınava ikinciye hazırlanan bir öğrenci için bu şartlar eminim çok daha ağır ve yorucudur. Sana şöyle söyleyeyim ben bu üniversite sınavına iki defa hazırlandım ve sanırım en az 3 defa bu sınava katıldım. Çok parlak bir öğrenci olduğun söylenemez ve mevcut puanımla İzmir Ege Üniversitesini kazanmıştım. Bazı özel durumlardan kaynaklı gidip okumak kısmet olmadı ancak o sınavı ben de sizler gibi üç defa tecrübe ettim ve hissettiğiniz bazı üzücü duyguları ben de yaşadım. Ancak şimdi geriye dönüp baktığımda bu üzüldüğüm şeylerin ne kadar boş ve anlamsız olduğunu şimdi çok daha iyi anlıyorum. Neden bu şekilde düşündüğümü sana detaylı bir şekilde anlatacağım merak etme. Daha doğrusu bu konuda fikirlerim ve düşüncelerim nasıl değişti? 

Üniversite Sınavını Kazanamadın Diye Üzülme

Türkiye'de Üniversitelerin Eğitim Durumu Nasıl? 

Madem üniversiteye gideceksin öncelikle ülkemizdeki eğitim durumundan ve üniversitelerin erdiği eğitimlerin kalitesinden bahsederek başlayayım sana. Türkiye'de belki 3 ya da 5 tane üniversitenin haricinde doğru düzgün eğitim alabileceğiniz bir üniversite maalesef yok. Özellikle son yıllarda açılan onlarca üniversite ile birlikte eğitimin kalitesi doğru orantılı olarak yerlere düştü. Mevcut durumda gideceğiniz X bir şehirde X bir üniversitenin X bir bölümünden mezun olmanın da artık hiçbir esprisi kalmadı. Belki Twitter üzerinden bazen üniversitelerimiz ile ilgili skandallara denk geliyor olabilirsin. Gördüklerim karşısında bazen resmen dumur oluyor ve yok artık bir üniversite öğrencisi bunu mu yapmış bunu mu söylemiş diye kendime hayret ettiğim anlar oluyor. Üniversitelerde eğitim veren hocalar istisnalar dışında ne kadar kaliteli eğitim veriyor bu da tartışılır. Yani konuyu özetleyecek olursak bu günün Türkiye şartlarında gideceğiniz üniversitelerin büyük bir çoğunluğunda inanılmaz kötü bir eğitim veriliyor ve bu da 2 yıl 4 yıl gibi artık eğitim alacağınız süre ne kadarsa bir kayba eşdeğer oluyor. İnsanın vaktinden daha değerli bir şey yoktur ama bir de bu süreçte harcayacağınız para belki borçlanacağınız krediler de cabası oluyor. 

Üniversite Okumanın Avantaj ve Dezavantajları Neler? 

Üniversite okumanın avantajları ve dezavantajları okuduğunuz üniversiteden tutun okuduğunuz bölüme kadar değişir fakat biz bu konuyu iki farklı senaryoda ele alalım. Diyelim ki sınavdan güzel bir puan aldınız, istediğiniz bir üniversitede istediğiniz bir bölüme yerleştiniz buraya kadar her şey çok güzel. 4 yıl boyunca sevdiğiniz bir işi yapacağınız ümidiyle bu bölümde severek, azimle ve istikrarla okudunuz mezun oldunuz. Önünüzde artık iki yol var ülkenin durumuna göre mezun olduğunuz bu işi düzgün paralar kazanarak yapacaksınız ya da çok komik paralara bu işi yapacaksınız. Bir de puanınızın beklentinizin altında geldiği, istemediğiniz bir üniversitenin istemediğiniz bir bölümünde okuduğunuz senaryoyu düşünelim. Bir şekilde ite kaka bu bölümü bitirdiniz ve mezun oldunuz. Yine birinci senaryodaki gibi ya bu mesleği düzgün paralar kazanarak yapacak ya da yapmayacaksınız ya da çok alakasız bir iş yapacaksınız. Her koşulda üniversite okumanın yüzde yüz bir mutluluk getireceği, iyi bir meslek sahibi yapacağı ve düzgün bir para kazandıracağının garantisi yok. Eh hayat bu ya tabi ki hiç bir şeyin garantisi yok fakat insan 4 yıl emek verdiği bir şeyin neticesinde az da olsa iyi bir sonuç almak istiyor. Lakin mevcut eğitim sisteminde sizler para makinesinden başka bir şey olarak görülmüyorsunuz maalesef. Bunu da şöyle izah edeyim : 

Üniversite Öğrencileri Sistem Tarafından Para Makinesi Olarak Görülüyor

Sen daha bir lise öğrencisisin ve hayatın ev ve okul arasında geçiyor. (okuyup çalışan genç arkadaşlarımı konunun dışında tutuyorum) Ortalama bir lise son sınıf öğrencisinin hayatı okul, ev ve varsa dershane ya da kurs üçgeni arasında geçer. Yani bu öğrenci diye sıfatlandırdığımız çocuk bir işte çalışmaz, para kazanmaz, ailesinin eline bakar. Ancak bu sistem utanmadan bu genç çocuklardan sınav adı altında sadece TYT gireceksin ver bakalım 450 lira, demek AYT sınavına da gireceksin ver bakalım 900 lira diyerek 1350 TL 2 tane sınav için para almakta. Yahu sistemin çürümüşlüğünü daha buradan anlayamıyor musun genç kardeşim? Sen daha elin ekmek tutmazken sana verecekleri 10 yaprak kağıt, 2 tane kalem 1 silgi için 1350 TL para talep ediyorlar senden. Aslında bu sınav ücreti sana üniversitede harcatacakları paranın fragmanı. Yani amaç sana eğitim vermek seni yetiştirmek falan değil tamamen seni ve aileni söğüşlemek hepsi bu. 

Üniversite Okumazsam Ne Yapacağım?

İşte geldik konunun en önemli kısmına; üniversiteye gitmekten vazgeçtin ya da sınavı kazanamadın ne yapacaksın? Ya tekrar sınava hazırlanacak ya da benden bu kadar deyip yeni aşklara yelken açacaksın. Üniversite okumaktan vazgeçtiysen öncelikle üniversiteye okuyacak bir gence kıyasla artık 4 yıl fazla bir zamanın ve bu 4 yılda harcamadığın cebinde kalacak bir paran var. Artık global bir dünyada yaşıyoruz ve yapacağın yegane ilk iş hemen dil eğitimine ağırlık veriyorsun. Öyle kurslara tonlarca para dökmene gerek yok Udemy gibi internet üzerinden 1 paket sigara parasına kurs satın alabileceğin platformlardan birine üye olup dil eğitimi almaya başlıyorsun. Ardından kendini geliştirmek ve dil eğitimini sertifikalara dökmek için kurslara gidebilirsin. Ülkemizin durumundan kaynaklı ara eleman sıkıntısı yaşıyoruz ve meslek bilen insan sayısı oldukça az. El becerisi gerektiren mesleklerden birini seçip çalışmaya başlayacaksın. Ev boyacılığı, fayans döşeme işleri, klima tamiri ya da sanayide bir motor ustasının yanında aslanlar gibi mesleğini öğrenecek ve bu alanda kendini geliştirecek kurs veya eğitimleri almayı ihmal etmeyeceksin. Seni temin ederim bu gün en kral öğretmen, en kral mühendis bir sanayi motor ustasının kazandığının yarısını kazanamaz. Bu meslekleri genelleme yaparak söylüyorum lütfen yanlış anlaşılmasın. Tabi burada sadece duruma parasal olarak bakmak doğru olmaz, sevmediğin bir işte çok para kazanmak ve sevdiğin bir işte az para kazanmak gibi bir kıyas yapıyoruz ne kadar doğru olmasa da hayatın temel yapıtaşı para üzerinden anlatmak zorundayım. 

Konuyu şöyle bir toparlayacak olursam ne iş yaparsan yap; ister üniversite mezunu ol, ister ev boyayan usta fark etmez. Yaptığın işi severek yap, işinde en iyisi olmaya çalış. Hayat sadece 2 saatlik bir üniversite sınavının belirleyeceği ve yön vereceği kadar basit bir oluşum değil. Hayat üniversite sınavı gibi yüzlerce, binlerce dönüm noktalarından ibaret. Sen sadece bu dönüm noktasına bakarak tüm geleceğini yabana atma. Hayat devam ediyor, en iyi eğitim başarılı birisi olmaya çalıştığın değil, değerli birisi olmaya çalıştığın eğitimdir. Sen çok değerlisin kendine çok iyi bak.